TÜRKİYE ÇÖL OLMASIN - ESRA'NIN SAYFASI

TÜRKİYE ÇÖL OLMASIN


Türkiye Çöl Olmasın! 


Toprak Dede Hayrettin KARACA: "Toplumsal barış topraktan gelir. Toprağın yerine bir şey koyamazsınız. Açlığın, yoksulluğun, gelir dağılımındaki adaletsizliğin, çaresizliğin temelinde toprak var. Aç insanlarla barış kurulabilir mi?" demiş.

Ne güzel ifade etmiş toprağın önemini, başka bir yazımda toprağın önemini detaylı olarak anlatacağım. Ancak bugün; Toprağın öneminden herkes bahsederken, verimini de atlamamaları gerektiğini vurgulamak istiyorum. Çünkü verimsiz, çorak toprağın çölden farkı yoktur.

Ülkemiz topraklarının kıymeti her seferinde vurgulanırken, birden çok kesimde ki topraklarımız çölleşmeyle yüz yüze. Yerel haberlerde ancak dinleyebiliyoruz; Konya-Karaman'daki obrukların çoğaldığını. En büyük bir sebebi de yıllardır yapılan yanlış tarım uygulamalarıdır. Yıllardır suya çok ihtiyacı olan  endüstri bitkileri yetiştiriliyor. İnsan kaynaklı orman yangınları, ormanlık alanların çıplak görüntüye ulaşması gibi bir çok nedeni var. Aşağıda detaylı bahsettim.

Duyduğumuz gibi gezip gördüğümüzde de bizzat tanık olduğumuz manzaralar kafamız da  soru işaretlerine sebep oluyor "Türkiye Çöle Mi Dönüşüyor". Bu cümle dahi içimi buruklaştırıyor.  İstiyorum ki "TÜRKİYE ÇÖL OLMASIN".

ÇÖLLEŞME

Kurak, yarı-kurak iklim bölgelerinde arazinin yağış alma, su tutma kapasitesinin azalması ve doğal bitki örtüsünün tahrip olarak toprak erozyonunun yaşanmasıdır. Kısacası çölleşme, toprağın susuzlaşması ve çoraklaşmasıdır.
Çölleşme hem doğal çevreyi, hem canlıların yaşamlarını olumsuz etkilemekte, dolaylı olarak ta açlık ve göç gibi sorunlara sebep olmaktadır. 

TÜRKİYE ÇÖLLEŞMEYE Mİ GİDİYOR ?

TUİK verilerini incelediğimizde ; Türkiye'de her yıl 500 bin hektar toprak çölleşiyor. Yine verileri incelediğimizde her geçen yıl kişi başına tüketilen su miktarı 7 lt artıyor. Kişi başı tüketilen su ortalama 224 Lt. olup, 7 lt fazla tüketimle 32 kişi bir kişinin su tüketim hakkını öldürüyor. Suyu israf etmeden tüketirsek, yılda 560 milyon m³ su daha az tüketeceğiz. 
Tatlı su kaynaklarının yanlış tüketimi, biyoçeşitliliğin de kaybına neden olmaktadır.
T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü'nün bünyesinde ve Ankara Üniversitesi Ziraat fakültesi danışmanlığında Türkiye topraklarında meydana gelen su ve rüzgar erozyonun izlenmesi ve değerlendirilmesi çalışmaları başlatmış. Ülkemiz de her yıl 642 milyon ton toprak, su erozyonu sonucu harekete geçmektedir.
Arazi kullanımı açısından değerlendirildiğinde ülkemizde yer değiştiren toprağın %38,75'i tarım alanlarında, %4,17'si orman alanlarında ve %53,66'sı mera alanlarında meydana gelmektedir.


Kaynak: Tarım ve Orman Bakanlığı, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü, 2019


Türkiye çölleşme haritası incelendiğinde, ülke topraklarımızın yaklaşık %22,5'u çölleşmeye yüksek derecede hassasiyet göstermektedir. Konya-Karapınar, Iğdır-Aralık, Urfa-Ceylanpınar, çölleşmeye çok yüksek derecede hassasiyet gösteren bölgeler olarak görülürken, Tuz Gölü Havzası, Ereğli-Karaman Bölgesi, Urfa-Ceylanpınar-Mardin-Batman hattı ile Eskişehir çevresi çölleşmeye orta ve yüksek derecede hassasiyet gösteren grup içinde yer almaktadır.

ÇÖLLEŞMENİN NEDENLERİ

 - İklim değişikliği sonucu yaşanan kuraklık, 
 - Bitki örtüsünün tahrip edilmesi, 
 - Nüfus artışı ve su kaynaklarının fazla tüketimi, 
 - Yanlış tarım ve sulama uygulamaları.

ÇÖLLEŞMEYİ ÖNLEMEK İÇİN ALINABİLECEK ÖNLEMLER

 - Doğal kaynakların israf etmeden kullanmalıyız.
 - Arazi kullanım planın yapılması gerekmekte, ancak bu yetkililer tarafından yapılmıyorsa biz elimizi taşın altına koyup daha uygun şekilde tarlaları bölüp, ekim yapılmalı.
 - Çölleşme ile mücadelede biz halk olarak hem vakıflara, hem bakanlığın çalışmalarına birer fidan dikerek, çevreyi temiz tutarak destek olmalıyız. 
- Su kaynaklarının korunması. Su gözlerine belediyelerin beton dökmesine izin vermemeliyiz.
- Şehirlerin evsel atıkları su kaynaklarına değil arıtmaya gönderilmesi için sesimizi duyurmalıyız.
- Bitki örtüsünün korunması için, ağaçlandırma çalışmalarına destek olmalıyız.
- Bölge şartlarına uygun tarım ürünlerini tercih etmeliyiz. Örneğin Ülkemizin çölleşmiş topraklarına sahip Konya Ovasında yıllardır aynı endüstri ham maddesi olan ürün yetiştirilmeye devam ediyor. Çevresinde ki bütün yer altı suyunu emiyor ve bölgede her geçen gün obruk artıyor.
 - Aşırı ve yanlış sulamanın önüne geçilerek, damla sulama gibi yöntemlerin tercih etmeliyiz.
- En önemlisi bildiklerimizi uygun dille, ülkemiz insanlarına anlatmalıyız. Onlara örnek olmalıyız.



Yorum Gönder

2 Yorumlar

  1. maalesef ki insanlarımız sularımızın sosnsuz olduğunu sanıp suyu boşa kullanıyor ama bilmiyorlar ki yakında susuz kalacaz :(

    YanıtlaSil